LED (Light Emitting Diode-Işık Yayan Diyot), yakın geçmişten günümüze enerji verimliliği, aydınlatma miktarı, parlaklık seviyesinin ayarlanabilmesi, renk sıcaklığı değişimi, dijital adreslenebilme özelliği gibi sağladığı birçok avantajla otomotiv sektöründe halojen ve HID (High-intensity discharge lamps-Yüksek yoğunluklu deşarj lambalar) farların yerini alarak vazgeçilmezler arasına girmiştir.
LED farlar, ilk defa 2006 yılında Lexus LS600h modeliyle sadece kısa farlarda LED, uzun farlarda ise HID’nin kullanıldığı hibrit bir aydınlatmaya sahip olmuştur. 2003 yılında sadece sis lambalarında LED kullanan Audi, 2007’nin sonlarında R8 model spor aracında aydınlatmada tamamen LED far kullanmıştır.
Farlar, gündüzleri çevreye aracın hareket halinde olduğunu göstermek için kullanılırken geceleri bunun yanında sürücü tarafından yolun görülmesi için kullanılmaktadır.
Araçlar, üzerindeki tüm elektrik ve elektronik donanımın çalışması için aracın hareketiyle şarj dinamosu ve regülatör üzerinden DC ile şarj olan aküye ihtiyaç duyar. Binek ve hafif ticari araçlarda, kullanılan elektriksel yüklerin kapasitesine uygun olarak 12V gerilim ve farklı akım kapasitelerine sahip aküler kullanılmaktadır.
LED’ler DC (Direct Current-Doğru Akım) ile doğru polarmada belirli bir gerilim üzerine çıkıldığında üzerinden akım geçirerek ışık veren aktif devre elemanlarıdır.
LED farlarda kullanılan LED çipler, yüksek aydınlatma verimine (lm/W) sahip ve SMD (Surface Mounted Device) yüzey montajlıdır. SMD LED çiplerinin, ısındıkça verimliliklerinin azalmasını önlemek amacıyla arka yüzeylerinde soğutucu bir tabaka bulunmaktadır. LED farlar, halojen ya da HID farlar gibi IR (Infrared- Kızılötesi) ışık yaymadıklarından farın ön yüzeyinde yer alan lens ısınmamaktadır. Bazı LED farlarda, LED çiplerinden yayılan ısı farın merceğine yönlendirilerek soğuk ve buzlu havalarda far üzerinde ışığın yayılmasını önleyen buz ya da karın eritilmesi amaçlanmaktadır.
Akü hattından gelen akım, DC-DC dönüştürücü ile far içerisinde yer alan LED gruplarının elektriksel çalışma aralığına getirilir. Elektriksel beslemesi yapılan LED’ler, kısa ve uzun farlara uygun olarak kullanılan optik donanımlarla gerekli ışık çıktıları elde edilerek kullanıma hazır hale getirilmektedir.
Araç sürücüleri, özellikle aydınlatma olmayan karanlık yollarda seyahat ederken önlerine çıkabilecek risklere karşı daha kolay tepki verebilmek için yolun devamını görebilmek ister. Sürüş hızı arttıkça trafik durumunu okumak zorlaştığı için tepki verme süresi de bir o kadar azalmaktadır. Farlarının, aracın gittiği yönün tersi istikamete giden araçların güvenliğini riske atmadan daha uzak mesafeleri ve çevrelerini daha fazla aydınlatmasını istenir..
LED farlar, yüksek maliyetlerden dolayı önceleri sadece üst sınıf araçlarda kullanılıyordu. Günümüzde teknolojik gelişmelere bağlı olarak LED maliyetlerinin düşmesi ile birlikte tüm araç sınıflarında çeşitli fonksiyonlara sahip olmasa da LED farlı araçları bulabilmek mümkün olmaktadır.
Adaptif farlar, yani yolun ve trafiğin şartlarına göre kendiliğinden ayarlanan farlar HID lambalarla birlikte kullanılmaya başlanmıştır. Önceleri sadece aracın direksiyonunun döndüğü yönü aydınlatma amacıyla far üzerinde yer alan motorla açısal değişim sağlanarak viraj içleri aydınlatılmaya çalışılmıştır.
Yeni nesil üst sınıf araçlarda, adaptif LED farlar ile daha konforlu ve güvenli gece sürüşleri yapmak mümkün olmaktadır. Bu araçlarda yolu izleyen bir kamera ve sensörler bulunmaktadır. Kamera ve sensörler, yoldaki nesneleri görüntü işleme ile tanımlayarak kontrol birimine ulaştırır. Kontrol birimi, uzun farları kullanarak LED’lerin adreslenebilme özelliği ile farlardan yayılan ışık hüzmesini bazı noktalar için LED çiplerini karartarak mümkün olabilecek en iyi aydınlatmayla mükemmel sürüş deneyimi sağlanmaktadır. Adaptif LED teknolojilerine, BMW Intelligent Headlight, Mercedes Multibeam, Audi Matrix LED örnek olarak verilebilir.