Lastiklerin ömrü üretim tarihinden itibaren 10 yıl veya araca takıldıktan itibaren 50 bin km olarak belirtilse de lastik ömrüne ve performansına etki eden pek çok faktör bulunmaktadır. Bundan dolayı lastiklere kesin bir ömür biçmek mümkün değildir. Kötü kullanılmış bir lastik 30 bin km kullanımdan sonra bile hasar görebilir veya performansını kaybedebilir.
Lastiğin performansına etki eden pek çok etmen vardır. Bunların başında sürüş ile değiştiremeyeceğimiz, lastiğin fiziksel özelliği olan ve lastiğin üretim dönemine göre hesaplanan lastiğin yaşı gelir. Lastiğin yaşı, üzerindeki DOT numarasına bakılarak tayin edilir. Lastiklerin kenarındaki DOT yazısının hemen sağında yer alan 4 rakamdan son iki rakam lastiğin üretildiği yılı, ilk 2 rakam ise üretildiği haftanın bilgisini verir. Örneğin DOT numarası 1519 ise, lastik 2019 yılının 15. haftasında üretilmiştir.
Lastikleri satın alırken bu hafta ve yılın içinde bulunulan tarihe yakın olması lastikleri tam performansla daha uzun ömürlü olarak kullanabilmeyi sağlayacaktır. Uygun saklama koşullarında saklanmayan lastikler ilk defa araca takılmış olsa dahi tam performansını gösteremeyebilir. Bundan dolayı üretim tarihi yakın lastikler bu kaybı minimize edecektir.
Fiziksel özelliğin haricinde; yol koşulları, iklim, sürüş alışkanlıkları ve hatalı kullanımlar ise genellikle dış etmenlere bağlı olarak lastiğin ömrünü etkileyen parametrelerdir. Çukurlara, tümseklere ve engebeli arazilere sıkça girmek, aşırı sıcak, aşırı soğuk veya aşındırıcı, yağlayıcı kimyasal malzemeler ile temas, güçlü güneş ışığına (UV radyasyonu) maruz kalma, ozon etkisi gibi nedenlerle lastik ömrünü beklenenden kısa sürede doldurabilir.
Lastik ömrüne etki eden bir diğer önemli husus ise karavan, römork gibi nadiren kullanılan araçlarda uzun süre hareketsizlik ve güneşe maruz kalma sonucunda kauçuk malzemenin özelliğini hızla yitirmesidir. Bunun gibi nadir kullanılan araçların lastiklerinin kalın bir branda ile örtülmesi bu etkilerin önüne geçecektir.
Bunların haricinde sürüş alışkanlıklarına bağlı olarak, yüksek sürat, ani hızlanıp yavaşlama veya drift yapma gibi aktiviteler de lastiklerin ömrünü hızla tüketebilir. Lastikleri düşük basınçta kullanma, uygun olmayan jant-lastik ebatları veya patlak halde kullanılmış lastiğin tekrar şişirilmesi kullanım özensizliğine bağlı olarak lastiğin ömrünü tüketen durumlardır.
Sürüş sırasında lastiklerin erkenden patinaja düşmesi, virajlarda savrulma veya sabit hızla giderken direksiyonda titreme gibi şikayetler yaşanıyorsa, lastik ömrü azalmış olabilir. Bu durumda sert hareketler yapmaktan kaçınarak bir lastikçiye danışmanız, lastik diş derinliğini ölçtürmeniz ve lastik üretim tarihinden lastiğin yaşını hesaplayarak kontrol etmeniz, gerekiyorsa bir çift yeni lastik almanız gerekmektedir. Aşınma durumunda lastikleri kesinlikle tek olarak değiştirilmemelidir.
Lastik basınçları belirli periyotlarla kontrol edilmelidir. Lastik basınç değerlerini araç kapı içlerinde veya kullanım kılavuzunda yer alan lastik ebat – basınç değerine göre ayarlamak lastikten alınan performansı arttıracaktır ve lastiklerin daha uzun ömürlü olmalarını sağlayacaktır.
Eski üretim tarihli lastikler uygun koşullarda saklandığında, yeni lastiklerle benzer performansı sağlar. Lastik firmaları ise 8 yıla kadar lastik garantisi verebilmektedirler. 10 yılı dolduran lastikler görünürde tamamen sağlam gözükse de yılların ardından kauçuk esnekliğini yitirmiş olabilir. Bundan dolayı lastik kullanımında diş kalınlığı uygun olsa da 10 yılı geçmemek gerekir.