2020 yılında pandemi nedeniyle sınırlı araç üretimi neticesinde, ikinci el piyasasının büyüklüğü 300 milyar lira seviyesine çıkmıştı. Bu denli büyük piyasanın olması ve her işlemin noterler tarafından tek tek takip edilebilmesi sayesinde tıpkı tapu harcı gibi bir vergilendirmenin yapılması teorik olarak oldukça kolay gözükmektedir.
Şimdilik binde 5 oranında olan, 2. el araç satışları için hazırlanan yasa taslağının yakında TBMM Genel Kurulu’na gelerek yasalaşması bekleniyor. Bilindiği üzere T.C. Anayasası madde 73/4. ile vergi oranları belirli limitler dahilinde Cumhurbaşkanı tarafından değiştirilebilmektedir ve bu limitler bir hayli esnektir.
Vergi oranını binde 5 olarak kabul edersek, bu verginin uygulanacağı matrah ise aracın alım satımındaki parasal değer olacaktır. Ancak kanun koyucu burada vergi erezyonunu önlemek için tedbir almıştır. Satış esnasında vergi hesaplanırken dikkate alınacak en düşük matrah, aracın kasko değeri olarak kabul edilecektir. Örneğin aracın kasko değeri 200.000TL ve gerçekteki satış bedeli 180.000 TL ise vergi 200.000TL üzerinden hesaplanacaktır.
Türkiye’de geçtiğimiz sene (2020 yılı) yaklaşık 6 milyon adet araç satışı ile birlikte 300 milyar TL’lik bir piyasa dikkate alındığında binde 5 oranında vergi yaklaşık olarak 1.5 milyar TL’lik bir bütçe sağlayacak. Yaklaşık olarak 3 milyar dolara mal olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün bedeli, toplanacak bu binde 5 vergi ile 15 yılda karşılanabiliyor.
Aynı zamanda araç fiyatları döviz kuruna endeksli olduğundan dolayı artan döviz kuru vergi gelirlerini de arttıracaktır. Bununla birlikte noter satışı öncesi tahsil edildiği taktirde hazineye hızlı bir nakit girişi sağlayacak olan verginin bir amacı da al satçıları olabildiğince engellemek olduğunu düşünüyoruz.
Her ne kadar düşük oranlı olarak görünse de ülkemizde dolaylı vergilerin ağırlığının çok fazla olması ve nihayetinde bu vergi yükünün yansıyacağı kişilerin yine son tüketici olması nedeniyle araç almak isteyenler için kötü bir haber olarak değerlendirilebilir. Nasıl ki tapu harcı ev alırken bir rutin haline gelmiş ve piyasada genellikle alıcı tarafından ödeniyorsa, bu vergi de alıcıya yansıyacak ve 2. el araç satışlarında satış fiyatının üzerine bir masraf olarak eklenecektir.